15 Şubat 2013 Cuma

MEHDİ HAKKINDA HADİS VE İSTİHRAÇLAR


* Hz Mehdi çıkmazdan evvel bir alamet;
"Şevval ayında kabileler arası çete savaşı, zilkade ayında şiddetli sıcak bir günde büyük kargaşalar yaşanacaktır. Zilhicce ayında ise Mina'da hacılar yağmalanıp o kadar insan öldürülecektir ki, Cemre (şeytan taşlama yerin)de akan kanlar sel hâlini alacaktır.." melhamei kübra yani büyük savaş Antakyadaki Amik ovasında gercekleşecektir.

* Bir hadis daha:
"Rum(Romalılar), A'mak veya Dâbik'a (Halep ve Antakya yakınlarındaki Amik ovasına ya da Mercidabık'a) inmedikçe kıyâmet kopmayacaktır."

Yorum:
Hatay ve Halep civarına sayısı milyonlara varan asker konuşlandırılacaktır. Hadisteki Rumlar büyük ihtimalle hristiyan batılılardır. 80 sancak tabiri Birleşmiş Milletler askerleri olduğu izlenimini uyandırıyor. Türkiyenin saldırıya uğraması durumunda Türkiye’yi savunmaya gelen askerler saldırgan güçlerin defedilmesinin ardından anlaşılan Türkiye’den çıkmak istemez. Bu durumda onların çıkarılması için Ulukışla savunması yapılır.

* Günümüze işaret eden başka bir hadis ;
Mehdi çıkmadan önce Mağrip'te karışıklıklar, fitneler ve korku olacak. Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak. (Ölüm -Kıyamet -Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, s. 440)

Günümüzde Mağrip, dar manada Tunus, Cezayir, Fas ve Batı Sahra’yı içerir. Libya ve Moritanya’nın da bunlara eklenmesiyle “Geniş Mağrip” diye adlandırılabilecek bölge ortaya çıkar. Arap baharı dedikleri karışıklıklar tamda bu bölgelerde başlamıştı.Bu durumda Hz.Mehdi'nin ortaya çıkması için gereken şartlar oluşmaya başlamış demektir.

* Hz. Mehdî nerede, hangi millet içinde vazife yapacaktır ?
Hz. Mehdî'nin neseben Âl-i Beytten olduğuna dair rivayetler vardır.* Ancak bu, Hz. Mehdî'nin illâ Araplar arasında çıkacağını göstermez. Hatta hadislerden Arapların dışında zuhur edeceğini çıkarmak bile mümkündür. Meselâ Tirmizî'de yer alan bir hadiste, “Hz. Mehdî'nin Araba hakim oluncaya kadar Kıyametin kopmayacağından” söz edilir ki, buradan Arapların içinde çıkmayacağını anlıyoruz. Çünkü Araba hâkim olmak için onların dışında olmak gerekir.

* Bir rivayette, Hz. Mehdînin Doğu tarafından çıkacağı bildirilir.
İbni Haldun ve Kurtubî, yukardaki rivayeti teyid eder tarzda Hz. Mehdî'nin Meşrık, Horasan ve Amuderya taraflarından geleceğini kaydetmektedirler.3 Kurtubî'nin onun Kuzey Afrika'dan çıkacağını söylemesi ise, o günlerde bir ıslahatçı ve mehdîye duyulan ihtiyaç sebebiyledir.

Başka bir hadis-i şeriften ise şunu öğreniyoruz: Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdîye zemin hazırlayacaklar, yani Hz. Mehdî onlar arasında hükümran olacaktır.

Bu hadis Doğuda bulunan veya Doğudan gelen bir millet içerisinde çıkacağını göstermektedir ki,—Allahu a'lem—bunlar o zamanlar Doğuda bulunan, sonradan Anadolu'ya yerleşen Türklere işaret etmektedir.

İs'afü'r-Rağıbîn'de buna daha da açıklık getirilmiştir. “Mehdî Rum'dan,** Türklerden ayrılmayacaktır.”

* Siyah sancaklılar:
Birçok hadis kitabıyla birlikte Hakim'in Müstedrek'inde yer alan, Buharî ve Müslim'in şartlarına uygun gördüğü bir hadis-i şerifte ise siyah sancaklılar diye nitelendirilen bu topluluğun kahramanlıklarına dikkat çekilir :
“'Hazinelerinizin yanında üç kişi savaşacak. Üçü de halife oğludur. Fakat hiçbiri halife olamaz. Sonra Doğu tarafından bir takım siyah sancaklılar belirir ve öyle bir savaşırlar ki, böyle bir savaşı hiçbir kavim yapmamıştır.' Peygamberimiz daha sonra bir kısım şeyler söyledi ki hafızamda kalmadı. Devam edip şöyle buyurdular: 'Siz bu siyah sancaklılarla gelen zâtı gördüğünüzde kar üzerinde emekleyerek de olsa gidip ona bîat ediniz. Çünkü o Allah'ın halifesi Mehdî'dir.'”7

Kitabü'n-Nihaye'de yer alan rivayette ise Hz. Mehdî'nin bu siyah sancaklılarla teyid edileceği, ona muvafakat edecekleri ifade edilmektedir.

* Seyyid Ahmed Hüsameddin (r.a.) İstihraçnâme'sinde Mehdînin doğuş yeriyle ilgili şöyle bir not düşmüştür:

"Müslümanlardan bir zât gelecek, bu zâtın şerefi, Kafkasya'nın en ulu dağından etrafa güneşin şuâı gibi şûlenisar olacaktır."

Bütün bunlar, Hz. Mehdînin yoğun faaliyetini Türkler içerisinde yürüteceğini göstermektedir.

Düşmanlarının ehl-i içtihad âlimlerinin mukallidleri olduğunu, Mehdînin kendi imamlarının tersine hükmettiğini gördüklerinde bundan hoşlanmayacaklarını, fakat karşı da gelemeyeceklerini söyleyen Muhyiddin Arabî, onun kılıncının ise "kardaş"ları olduğunu söyler. Bu kılınçtan korktukları için ister istemez hâkimiyetine boyun eğerler. Muhyiddin Arabî şöyle devam eder:
"Onun açık düşmanları fukahâ olacak. Elinde kılıncı, yani "kardaşları" olmasa idi katliyle fetvâ vereceklerdi. Lâkin Cenab-ı Hak, onu keremiyle ve kılınç ile tathir edecek; onlar ona itaat edeceklerdir. Çünkü halk arasında imtiyazları kalmayacak, hattâ ahkâm hususunda ilimleri de azalacak. Mehdî'nin gelişiyle âlimlerin hükümlerindeki ihtilâflar da giderilecek. Ondan hem korkacaklar, hem de bir şeyler umacaklar. Kalben ondan nefret edecekler, fakat buna rağmen ister istemez hükmünü kabul edecekler."10
* Benî Asfar'ın gadri" diye Antakya'daki "Melhame-i Kübra" (Büyük Savaş), onların gadriyle alâkalı olacak. Dost görünecekler, müttefik görünecekler; ondan sonra hıyanet edecekler!..
* Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca, Şam'ın ortasında toplanın. O gün yerin altı üstünden daha hayırlıdır.
* Hz. İbn-i Abbas RA:   Allah bu ümmete Deccal ile Melhamenin kılıcını birden vermez.
* Hz. Muaz RA:  Yakında siz Rumlar'la emin bir sulh yapacaksınız. Sonra siz gaza edeceksiniz. Onlar da gerinizde sizin gaza ettiğinize düşman olacaklar. O harpten muzaffer çıkacak ve ganimet alacaksınız. Sonra yeşil bir ovaya konacaksınız. Orada bir Rum neferi salibini kaldıracak ve diyecek ki: "Haç galip geldi." Ona müslümanlardar biri karşı koyup, kendisini öldürecek. Bunun üzerine Rumlar muahedeyi bozacak ve gadredecek. Büyük muharebeler olacak. Sizin için toplanacaklar ve seksen sancak halinde üstünüze gecekler. Her bir sancak altında onbin (on iki bin) kişi olarak. (Amik Ovası'nda önlenecek olan hadise) Hz. Zu Mihmer RA
Not: Görüldüğü gibi Rumlar (Hristiyanlar) bir düşmana karşı müslümanlara yardım maksadı ile, müttefik olarak, Amik ovasına 960 000 kişilik, 80 tümenlik bir kuvvet getirdikten sonra, müslümanların o düşmana galib gelmesi üzerine anlaşmayı bozub, gadirlik yapacaklar ve müslümanlar üzerine hücum edecekler. Bu harbe Melhame-i Kübrâ deniyor ve Antakya'da Amik Ovası ve civarında cereyan edeceği anlaşılıyor. Bu harbde merkez Şam'da bulunuyor ve müslümanların başında kumandan olarak Hz. Mehdi AS bulunuyor. Ve Allah'ın inayeti ile müslümanların bu harbi de kazanacakları anlaşılıyor.
* Benden sonra hulefâ, hulefadan sonra umerâ, umerâdan sonra melikler, meliklerden sonra cebâbire, cebâbireden sonra ise ehl-i beytimden bir kimse gelir de, o yeryüzündü adaletle doldurur. Ondan sonra da kâhtani gelir. Beni gönderen zâta kàsem ederim ki, o, diğerlerinden dûn değildir.
* Hz. Abdurrahman ibn-i Kays RA:  477/6. Kâhtandan (Yemen'de bir yer) bir adam çıkıp da asası ile insanları sevk etmedikçe kıyamet kopmaz.
* Hz. Saad RA:  ŞU ANDA DAĞINIK OLAN TÜRK DEVLETLERİ BİRLEŞEREK HZ. MEHDİ (A.S)'YE YARDIM EDECEKLERDİR.

... İbrahim bin Übeydullah bin Alâ babasının şöyle dediğini nakleder. İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: Emirülmüminin aleyhisselam (Hz. Ali) kendisinden sonra Kaim'in kıyamına kadar gerçekleşecek olan olaylardan bahsetti. ...VE KÖŞE BUCAKTA BENİM OĞLUMA (HZ. MEHDİ (A.S)'YE) YARDIM EDECEK OLAN DAĞINIK TÜRK BAYRAKLARI ZUHUR EDECEK. (Gaybeti numani, s. 323)

...Allah ona (MEHDİ'YE) Rum'u, Deylem'i, Sind'i, Hindistan'ı, Kabilşah'ı ve Hazar'ı FETHETTİRECEKTİR. (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 274)
* Mehdi’nin Bayrağı:
HZ. MEHDİ (A.S.) ÖNCE TÜRK BAYRAĞIYLA TÜRKİYE'DE ORTAYA ÇIKACAK; SONRA DA YEŞİL BAYRAKLARI OLAN DİĞER ÜLKELERİN MANEVİ ÖNDERLİĞİNİ ÜSTLENECEKTİR

O yılda KIRMIZI BAYRAĞIN VE SONRA YEŞİL BAYRAĞIN SAHİBİ OLAN OĞLUM'UN (HZ. MEHDİ (A.S.)'NİN) gaybeti ilan olunacaktır.
(Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 170)

Peygamberimiz (sav)'in hadisinde haber verildiğine göre, Hz. Mehdi (a.s.) önce Türk bayrağıyla Türkiye'den çıkacak, daha sonra da yeşil bayrak sahibi olan İslam ülkelerine de manen hakim olacaktır. Türk İslam Birliği'nin oluşmasına vesile olacak ve bu birliğin manevi liderliğini üstlenecektir.        harunyahya

* Mehdi’nin adı, anne ve babasının adı:
FATİH1453:  Malatya evliyalarından şeyh Muhammed Kırçal vefatından birkaç sene önce sohbetinde şu sözleri sarf etmişti: “Mehdiy-i resul aramızda, ama kendini bilmiyor. Annesinin ismi Emine, babasının ismi Abdullah, kendi ismi de Ahmed’dir” (islamiforum)

Dervisan_esma: Haznevi bir arkadasim var, dedigine göre Suriyede'ki Haznevi Alimleri birkac sene kaldi Mehdi aleyhisselamin zuhuru icin diyorlar... (DelikanForum)

Mehmed Şevket Eygi:  (Mehdi As.'ı kastederek) 1962’de Suriye taraflarında doğmuş olan ve Resulullah Efendimizin sülalesinden olan bir zatın zuhur ve huruc edeceğini sanıyorum. (Milli Gazete 2008-10-14)

* Hz. Mehdi'nin Zuhuru

"Meşrik (doğu) cihetinden siyah bayraklar (taşıyan bir ordu) zuhur edecek, ..., onları görünce onlara derhal biat edin, kar üzerinde emekleyerek de olsa!" buyurdular. Çünkü o, Allah'ın halifesidir, Hz. Mehdidir." (İbn-i Mace; Kitabu-l Fiten, 4084)

Çok zaman evvel bir ehl-i velâyetten işittim ki; O ZAT, eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş (bir anlam çıkartmış) ve kanaati gelmiş ki: “Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid’atlar zulümatını (dine sonradan girmiş olan hurafelerin oluşturduğu karanlığı) dağıtacak.” Ben, böyle bir nurun zuhuruna (ortaya çıkışını) çok intizar ettim (gözledim) ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsi çiçeklere zemin hazır etmek lâzım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle O NURANİ ZATLARA zemin izhar ediyoruz (hazırlıyoruz). (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 189, Mektubat, 34)
* Büyük mutasavvıf Sibgatullahi Arvasi'nin yeğeni Allame Muhammed Hafid'in büyük Allame Hafız Muhittine naklettiğine göre;

Mehdinin doğumu: 1385

Zuhuru (çıkması): 1425' dir

...Mehdinin doğumunun hicri 1385 ve zuhurunun hicri 1425 olduğu "zuhurul mehdi ve deccal" adlı eserde mehdi ile ilgili nakledilen bir hadiste açıkça söylenmiştir.

Ayrıca bu eserde; "Mehdinin sırtında üzerinde bu Allah'ın halifesi, beklenen mehdidir yazılı bir mühür olacağı anlatılmaktadır." Ayrıca mehdinin müçtehit(içtihat eden) çok büyük bir islam alimi olacağı da o eserde geçmektedir." zuhurul mehdi ve deccal" adlı kitap Allame Resul Sibki'nin yazdığı en son eserdir.

..."Muhakkak Allah'ın taraftarları galip olanların ta kendileridir." Cümlesinin cifir hesabından anlaşılıyor. Bu cümlenin cifr hesabı, hicri 1428 ediyor. Bu tarih Mehdinin çıkmasından üç sene sonradır. Çünkü mehdi çıktıktan üç yıl sonra ilk büyük galibiyetini alıyor. Mehdinin ilk büyük galibiyeti hicr 1428 olduğuna göre Zuhuruda "Mehdiliğinin ilan edilmesi" hicri 1425'tir...

...Bu ayette galibiyetin Mehdinin galibiyeti olduğu hangi verilerden anlaşılıyor. Önceki tarihlerde olan, İslamiyet'in galibiyetlerinden herhangi biri olmaz mı? Niçin illa da Mehdi sonucu çıkartılıyor... Ayetteki kelimeleri "Kur'an Belagati" ilmine göre incelediğimizde, ayette geçen galibiyetin, Mehdinin galibiyetinden başka bir şey olmadığını açıkça görmekteyiz.

Çünkü; ayette 4 tekid (pekiştirme) vardır... En büyük tekidin cümle de zikir edilmesi cümledeki galibiyetin en büyük galibiyet olduğu açıkça bildiriliyor...Tarihte böyle bir galibiyet bu güne kadar olmamıştır. Fakat Mehdi müjdesini veren hadisler böyle bir galibiyetin ahir zamanda mehdi sayesinde olacağını açıkça haber verir... (Serkan Tekin, Kuran'da gizlenen tarihler. s. 160-202, nokta yayınları, 2002)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder